16 Ocak 2011 Pazar

Yıkıma Karşı Tek Silahımız DİRENİŞ'tir

Direnirken, 1 Milyon evi yıkmayı planlayanlar kadar pervasız ve cüretli olmalıyız.

1 Milyon Evi Yıkma Kararı, Yağmacıların Cüretidir
Yoksullar, Yıkıma Karşı Direnişte, En Az Yağmacılar Kadar Cüretli Olmalıdır
Yağmacılar, Saldırdıklarında, Karşılarında Halkın En Meşru Hakkı Olan Direnme Silahını Bulmalıdırlar

1 Milyon evi yıkmanın planlarını yapan pervasız bir saldırganlıkla karşı karşıyayız.

Peki yıkılacak olan sadece dört duvar mı? Kepçe, evimizin duvarlarına gelip dayandığında sadece tuğlalar mı parçalanacak?

Hayır, yıkılacak olan, parçalanacak olan yalnız dört duvar değil, çok daha fazlasıdır.

O evleri birbirine bağlayan onlarca yüzlerce bağ vardır her gecekondu semtinde. Komşuluk etmiştir her biri diğerine. Komşu komşunun külüne muhtaç olduğunda, her biri komşusunu yanında bulmuştur.

Birlikte örgütlenmiş, birlikte direnmişlerdir. Birlikte düğün etmiş, birlikte cenaze kaldırmışlardır. Birlikte direnmiş, birlikte yaralanmışlardır. Şehitlerini omuzlarında birlikte taşımışlardır. Yaralarını birlikte sarmışlardır.

AKP iktidarının özellikle yıkmak ve yoketmek istediği gecekondu semtleri, kuru kalabalıklardan ibaret değildir. Her birinin ortak tarihi vardır ve o tarih direnişlerle örülmüştür. O tarihte, yoksul halkın evlerini kan bedeli, can bedeli savunması vardır. O tarihte kurulmuş komiteler, meclisler vardır.

Oligarşinin rahatsızlığı, halkın kendi sorununa sahip çıkma kararlılığıdır. Direnişidir, dayanışmasıdır, örgütlenmesidir. Yıkmak istedikleri, HALKIN TARİHİ, HALKIN ONURU, HALKIN ÖRGÜTLENMESİ, HALKIN DİRENİŞİDİR.

Ve böyle olduğu içindir ki, yıkımlara karşı direnmek, sadece evimizi, sadece barınma hakkımızı savunmak değil, tarihimizi, direnişlerimizi, komşularımızı, geleneklerimizi, yoksul gecekondularda kurduğumuz ortak yaşamı savunmaktır. Onurumuzu savunmaktır.

*

1 Milyon evi yıkma planı yapmak, gerçekten de bir cürettir. AKP iktidarı bu cüreti göstermiştir.

Onların cüreti, tekellerin ihtiyaçlarından kaynağını alıyor; onların cüreti, hırsızların, yağmacıların cüretidir.

Direnirken, 1 Milyon evi yıkmayı planlayanlar kadar pervasız ve cüretli olmalıyız.

Bizim cüretimiz, kaynağını haklı, meşru ve mazlum olmaktan alır.

Onlar çevik kuvveti yanlarına alıp gelecekler. Yanlarında tüpler dolusu biber gazı getirecekler. Coplarını kaldırıp indirecekler. Kepçelerini, dozerlerini üzerimize sürecekler. Bunlar yoksul gecekondu halkı için bilinmeyen, beklenmeyen şeyler değildir. 1970 sonlarından beri gecekondu direnişlerinden öğrendiklerimizdir.

Nasıl gelirlerse gelsinler, neyle gelirlerse gelsinler, getirdikleri hiçbir silah, bizim silahımızdan daha üstün olamaz.

Bizim silahımız haklılık ve meşruluğumuzdur.

Bizim silahımız, asla tartışma konusu yapılamayacak olan direnme hakkımızdır.

Direneceğiz. Evimizi, onurumuzu, tarihimizi, yaşamımızı savunmanın başka bir yolu yoktur.

*

Başka yol var diyenler yanılıyor.
Ankara Dikmen'de ve İstanbul Sulukule'de olduğu gibi, "anlaşma" yoluyla evini kurtaracağını sananlar aldatıldılar. Belediyeler sözlerini tutmadı.
"Yasal yollar" kapalıdır.
Bunu böyle bilmeliyiz.
AKP iktidarı, yağma ve talanda öyle ısrarlı ve kararlıdır ki, yoksullar bir araya gelip dava açamasın diye, idari hukukta dava açmayı alabildiğine zorlaştırmıştır. Bazı davaların yoksul gecekondu halkı lehine sonuçlanması üzerine yeni bir yöntem olarak davaları açmak için yüksek paralar konuldu. Bilirkişilikler için ödenecek miktarlar altından kalkılamayacak düzeye getirildi.
Kısacası, yoksullar, mahkemeler aracılığıyla ne evlerini kurtarabilirler, ne geleceklerini.
Mahkemeler es kaza "lehte" kararlar verseler bile, iktidar bugüne kadar pek çok konuda yaptığı gibi, ya yasaları çiğneyecek, ya yeni yasalar çıkaracak ve yıkım politikalarını sürdürecektir.
Direniş silahını kuşanmaktan başka yol yoktur.
Cüretli olmaktan başka yol yoktur.
Yoksul gecekondu halkının şehir merkezlerinden sürülmesiyle boşalacak arazilere el koymak için ağızlarının suyu akan tüm tekeller, yıkım saldırısında birliktedirler.
Tüm yoksulların da birlikte olmaktan başka şansı, birlikten başka güçleri yoktur.



13 Ocak 2011 Perşembe

Heykel'de Yürüyüş Dergisi Stantı

İstanbul, maltepe gülsuyu mahallesinde Halk Cepheliler Yürüyüş dergisinin dağıtımını, heykel meydanına açtıkları Yürüyüş stantıyla yaptılar. Aynı zamanda bildirilerini dağıtan Halk Cepheliler, komplocu polisin saldırısını, düşman topraklarına girer gibi Yürüyüş dergisinin teknik işlerini hazırlayan Ozan Yayıncılık bürosuna girdiğini; operasyonda çalışanlarını pervasızca, işkence ile gözaltına aldığını; AKP'nin hukuksuzluğunun keyfi tutuklamalarla  devam ettiğini halka anlattılar. Açılan stanttabildiri dağıtıldı.